8 Aralık 2016 Perşembe

Bayrak Adamlar...


Maradona, Buffon, Eusebio, Tony Adams, Giggs, Gattuso, Maldini, Gerrard, Totti, Pirlo, Weah. Hepsi de futbol tarihine damgalarını vurmuş hatta bir kısmı tarihi yazmaya da devam eden, futbol denince akla ilk gelecek futbolculardan bir kaçı. Bu yıldızları diğer isimlerden ayıran bir özellik onlara daha çok saygı duymamıza yol açıyor.

Son dönemde futbolu ağına düşürmüş Arap sermayesinin de kaçınılmaz sonucu olarak karşımıza çıkan "en iyiler en güçlüde oynar" -güçlü anlayışı artık zengin anlamına gelmeye başladı- algısından kaçmayı başarmış futbolcuların birkaçından, daha yüksek paralar kazanmayı yeri geldiğinde reddetmiş futbol sevdasını ve oynadığı takıma olan saygısını maddi değerlere değişmemiş isimlerden bahsediyoruz.

Kolay değil bir takımın sembolü olmak, giydiği numarayı müzeye kaldırtmak, tribünde ismine özel bölüm ayırtmak. İşin içine endüstriyel futbol girince sembol olmanın vefanın anlamı da kalmamaya başlıyor. Futbolcu olarak da bu yeni dünyaya direnmek çok kolay değil belki. Çünkü ayrılmak istemeseniz bile klübünüz 100 milyon euro rakamını görünce sembolünü de gözden çıkarabiliyor doğal olarak.

Günün futbolu bu hale gelince;
Neymar, Messi, Suarez vs. C.Ronaldo, Bale, Benzema oluyor,
Aguero, De Bruyne, Sterling vs. Hazard, Courtois, David Luiz oluyor,
Lewandowski, Neuer, Müller, Robben, Ribery vs. rakip bulunamıyor,
Higuain, Buffon, Dybala, Khedira vs. rakip bulunamıyor.

Futboldan maddi beklentisi olmayan, futbol bir aşk'tır diyen - Halit Kıvanç'ı da anmış olalım- istisnasız herkes Higuain'in Napoli'de sembolleşip bir adım öteye götürmesini, Bale'ın Tothenham'ı başarılara sürüklemesini isterdi mutlaka ancak paranın yine galip gelmesine şaşırmamak lazım.


Gerrard'ın da futbol hayatına veda etmesiyle bu uğurda tek tabanca kalan Buffon'u, Totti'yi son sembol olarak izlemeye devam edeceğiz. Gün gelip bu tip isimler de veda ettiğinde "money talks" hükümdarlığındaki dünya futbolunu izlemeye mahkum kalacağız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder